Lojistik sektöründe taşıma araçlarının kapasitesiyle maliyetlerin arasında ters bir ilişki mevcuttur. Taşınan kargonun miktarı arttıkça birim başına düşen maliyetleri azalmaktadır. Ayrıca taşımacılıkta mesafe sürelerinin uzamasıyla birim yol başına düşen maliyetlerde azaltmaktadır. Bu durum deniz ticaretinde kademeli olarak yıllar itibariyle gemi boyutlarının büyümesine neden olmuştur. Pazar artışı ve küresel büyümenin yanı sıra azalan maliyetlerinde, gemi tonajlarının büyümesinde önemli etkisi vardır. Deniz ticaretinde gemilerin tonaj kapasitelerinde oluşan büyümenin gelecek projeksiyonlarında sürmesi öngörülmektedir. 70’li yıllarda çok amaçlı Oba gemilerinde tonaj kapasitelerinin büyümesi görülmüş. Bu büyüme daha sonrasında yerini akaryakıt tankerleri ve dökme yük gemilerine bırakmıştır. Büyümenin tüm kargo gemilerinde hızla sürdüğü gözlemlenmiştir. Artan ticaret hacmi devasa boyutlarda handymax, panamax, capesize olarak sınıflandırılan gemi tiplerin siparişlerini arttırmıştır. Günümüzün küreselleşen ticaret yapısı, üretilen malların son çıktılarının daha az aracılarla veya aracısız ulaştırılması konteynır taşımacılığına olan talebi arttırmıştır. Gemi tonajlarında artış sadece kuru yük ve akaryakıt gemileri için değil konteynır gemileri içinde görülmekte ve hızla sayıları artmaktadır. Farklı maliyet kalemlerinde farklı yansımalarının olması söz konusudur. Ölçek ekonomisine ilişkin konteynır taşımacılığında gemi büyüklükleri artığında maliyetler düşmesine karşın elleçleme maliyetleri artmaktadır. Bu durumun sonucu olarak konteynır işletmeleri liman maliyetlerini düşürmek amacıyla liman işletmeciliğine yönelmişlerdir. Türkiye'nin deniz ticaretinde konjoktürel değişmeleri yakalamakta başarılı olduğu söylenemez. Sermaye yoğun bir iş olması ve iş birliklerinin yeteri kadar olmaması nedeniyle Türkiye’nin denizcilik işletmeleri küresel piyasalarda oluşan büyük tonajlı gemi ihtiyacına cevap verememiştir. Büyük işletmeleri yönetme ve organize etme güçlüğü nedeniyle Türk armatörleri büyük tonajlı gemi işletmekten imtina etmektedirler. Türk girişimcilerin gemi işletmeciliği Karadeniz merkezli ve kısmen Akdeniz çanağında ağırlıkla koster işletmeciliğiyle kısıtlı kalmıştır. Türk armatörler 3000 dwt ton ila 10.000 dwt ton arası tonajda gemi işletme eğilimindedir. Piyasanın talebi ölçek ekonomisi nedeniyle daha büyük tonajdaki gemiler yönünde olmaktadır. Konteynır hat işletmeciliği geniş bir organizasyon ve kurumsal yapı ile işletmecilik gerektirmektedir. Türk denizcilik işletmeleri bu kabiliyet ve kapasiteye sahip değildir. Türk armatörleri büyük tonajlı gemi talebine yatırım bütçeleri ve organizasyon becerileri olmaması nedeniyle cevap veremiyorlar.
Logistics sector has an inverse relationship between the cost and the capacity of transport. The raise in the amount of cargo reduces the costs per unit. It also reduces the cost per unit due to prolongation period of the transport. This caused the growth of vessel size gradually in the maritime trade. Beyond the market and global growth the reduced costs has an impact on the vessel size.The tonnage capacity of the vessels in maritime trade growth is projected to continue in the future projections.In 70’s the multipurpose vessels tonnage growth capacity was seen in the OBO carriers .This growth has given way to oil tankers and bulk carriers. The growth was observed on all ships. The Increasing trade volume ,raised the order of the classified vessel types such as Handymax, Panamax, and Capesize. In today's global business structure, the final reach of the manufactured goods by or without a broker raised the demand for Container transport.the raise in the tonnage is not only seen in dry cargo or oil tankers but also in container vessels and their number has been increasing rapidly.It has been concerned that,there will be different reflections in different cost items.Related with the Scale Economies, freight handling costs are increasing in spite of increasing size of the container ship tonnage which cause decrease transport costs. as a result of this condition, container vessel management companies interested in port management due to reduce their costs. Turkey's maritime trade is not considered as successful in detecting conjectural changes. A capital intensive business, and Turkey's maritime business due to lack of sufficient cooperation could not respond to the needs of large-tonnage vessels that occur in the global market. Due to the difficulties of managing and organizing large companies and to the Turkish shipowners refrain from operating large tonnage ships. Turkish entrepreneurs ship management has been limited partly coaster with weight management based in the Black Sea and Mediterranean basin. Turkish owners tend to operate ships in tonnage from 3,000 to 10,000 deadweight tons.Market demand is the direction of the larger tonnage vessels due to the economic scale. Container Line management requires a management of an extensive organization and corporate structure. Turkish maritime businesses do not have this capability and capacity. Turkish ship owners cannot be able to answer due to lack of demand for large-capacity ships in the investment budget and organizational skills.